Grup Yorum / Minsk-Moskova-Donbass Günlükleri 9️⃣. Gün
Her günümüz bir önceki güne göre daha verimli, coşkulu, halkımıza karşı hissettiğimiz sorumluluğu yerine getirmenin bilincini daha da büyüterek geçiyor… Faşizm saldırıyor, tutukluyor, tecrit ediyor; ama umutluyuz, mutluyuz çünkü direniyor ve teslim olmuyoruz. Bunun tarihsel nedeni var elbet. Bugünkü (22 Şubat) rotamız-uğradığımız yer “Rusya” dendiğinde akıllarda güzelliğiyle ve tarihiyle yer edinen Kızıl Meydan oldu. Esas olarak büyük önder Lenin’in mozolesini ve Büyük Ekim Devrimi kadro ve savaşçılarının olduğu Kremlin Duvarı Mezarlığı’nı da ziyaret etme hedefimiz vardı; ancak yıllık bakım-onarım çalışmaları nedeniyle bu defa ziyaret edemedik. Ardından yine Kremlin Duvarı’nda bulunan “Kahraman Şehirler” ile “Meçhul Asker Anıtı” bölümlerini ziyaret ettik. Tarih sayfalarına kanla yazılan zaferlerin yaşandığı yerler; Leningrad, Odessa, Sivastopol, Stalingrad, Kiev, Brest Kalesi, Moskova, Kerç, Novorossiysk, Minsk, Tula, Murmansk ve Smolensk şehirleri. Milyonlarca Sovyet halkının ‘kaderi’ bu yerlerde değişti; kader halkın kendi elindeydi, mücadelelerindeydi. Ya Anavatanın Zaferi Ya Ölüm… Bunun ortası yoktu. Orak çekiçli kızıl bayrağın altında ve ‘yenilgi’, ‘teslimiyet’ nedir bilmeyen sosyalist komünist komutanların önderliğinde halklar faşist Nazi işgalcilerine karşı direndi, savaştı, şehit düştü, sakat kaldı, şehirleri yok edildi… ama yenilmediler; zaferi kazandılar, kahramanlaştılar. İşte, dünden bugüne ve bugünden geleceğe tüm halklar o insanları hep kahramanlıklarıyla anacak, hatırlayacak. Onlar şehit düştüler… Binlerce ölü beden bir arada, anavatanları onları sonsuza dek sarıyor toprağın altında… “Meçhul Askerler” deniliyor; oysa her biri bir yaşam, bir oğul-eş-baba. Faşist işgalciyi yenmeye yeminliydiler, bu sözlerini şehitliklerinde de tuttular. Ölüm olsa da sonunda bunun yeneceklerdi faşist düşmanı… Sözlerinde durdular, yendiler, sildiler tarihin sayfasından alçak faşistleri. Onurumuz oldular, sonsuza dek mücadelemizde de yaşayacaklar… Evet, bugün gördüklerimiz, hissettiklerimiz daha farklıydı. Sosyalizmin ‘vatan sevgisi’ kavramı düzendeki gibi milliyetçi bir temelde değil; halk, vatan, tarih temelinde yükseliyor, bilinçleniyor ve benimseniyordu. Bizler de bugün onurlu, gururlu, mutlu ve umutluyuz. Çünkü geçmişte bedel ödeyenler sadece kendileri için değil; gelecek nesiller, dünya halkları için bedel ödüyordu. Bugün emperyalizmin, faşizmin tüm saldırı ve baskılarına karşı hâlâ umutlu sözler söylüyor ve coşkuyla halklarımıza taşıyorsak bunun temeli ve esas nedeni bizden öncekilerin ödediği bedeller ve bıraktığı miraslardır. Bizler de bugün bedel ödemekten geri durmayacak, zaferlerimizi elde etmek için umudun sesi olmaya ve tüm dünyaya yaymaya devam edeceğiz. Biz Grup Yorum’uz; coşkunun ve umudun sesiyiz!