Özgür Tutsaklarımızın talepleriyle olacağız alanlarda!
Hasta tutsakların serbest bırakılması için, hukuksuz bir
biçimde tutuklanan devrimciler, avukatlarımız, işçilerimiz, memurlarımız için
alanlarda olacağız!
6 ay boyunca bir işkence merkezinde vücudunda 898 yara
açılan, her türlü işkenceye uğradığı halde işkencecilere biat etmeyen Ayten
Öztürk’ün direngenliğiyle çıkacağız meydanlara!
Emeğinin karşılığını almak için grevlerde, direnişlerde olan
işçiler için, onlarla omuz omuza, sarı sendikalara inat kızıllaştıracağız 1
Mayıs’ı.
Çıktığımız alanları Taksim eyleyeceğiz!
Adaletsizliğe karşı sokaklara çıkan halkımıza bir selam
yollamak, barikatları deviren öğrenci gençliğimizin yanında bir omuz olmak için
çıkacağız!
Direne direne yolunu bulacak, kendi tecrübelerini kazanacak
ve devrime bir tuğla daha koyacak gençlerimiz. Bunu biliyoruz… Buna yürekten
inanıyoruz.
Avrupa da, Almanya da Haklarımız ve özgürlüklerimiz için,
buradaki sorunlarımız için alanlarda olacağız. Tutsak olan yoldaşlarımız Özgül
Emre ve İhsan Cibelik için olacağız alanlarda.
Marks’ın dediği gibi “Bütün ülkelerin işçileri Birleşin!” (
Proletarier aller Lander, vereinigt
euch!) Diyeceğiz! Emperyalist ve onların işbirlikçileri,
faşist yönetimlere karşı haklarımız, emeğimiz, özgürlüğümüz ve bağımsızlığımız
için her yerden tek düşmana, sömürenlere, dünyayı kan gölüne çevirenlere karşı
birlik olmaya çağıracağız!
Filistinde Siyonizm eliyle çocukları katledenlere karşı
Filistin halkının yanında olduğumuzu haykıracağız!
Suriye de onlarca yılın hıncını alırcasına geçtiği yerlerde
başta Alevi halkı olmak üzere halkın kanını döken HTŞ Çetelerine karşı 1
Mayıs’ta Alanlarda olacağız!
Ülkemizde olduğu gibi Avrupa da da 1 Mayıs, anlamı
unutturulup, bayram, festival havasında sadece yenilip içilen ve içi
boşaltılmaya çalışılan bir gün haline getirilmek isteniyor. Türkiye de bütün
halk Taksim Meydanı nı 1 Mayıs meydana ilan etmişken sarı sendikalar Kadıköy de
toplanma kararı aldı. Eskiden “kitleler hazır değil” diyerek Taksim’i telefuz
etmeyenler, iktidarın onlara gösterdiği alanlara çıkıp içini boşaltmaya ortak
olanlar o beğenmedikleri kitle
(!) “Taksim” dediği halde başka alanlara gitme kararı
almıştır. Hazır olmayanın kitle(!) değil kendilerinin olduğu açıktır. Taksim!i
zorluyken, mücadele etmek gerektiği zaman telaffuz etmeyenler, bedel ödemekten
kaçanlar; Taksim meydanı mücadele ile bedel ödenerek kazanıldığında, sanki
kendisi kazanmış gibi, en önde Taksim’e çıkarak, bedel ödeyenlerin alana
gelmesini bile beklemeden programı bitirenlerdir.
Onları tanıyoruz!
Onları tarih tanıyor!
Onları ülkemiz emekçi halkları da tanıyor!
Taksim alanını halkımıza kapatmak için, alan diye bir şey
bırakmayan iktidarı kızdırmak istemeyenlerdir onlar! Kendi geriliklerine emekçi
halkımızı çekmek isteyip, yine kendi geriliklerini halkın üzerine yıkmak
isteyen asalaklardır. Onları her yerde teşhir edeceğiz!
Taksim Alanını yeniden kazandığımızda etrafından bile
geçmemesi gereken işçi sınıfının önünde engel, yıkılması gereken barikatlardır.
Cürümü de o kadardır zaten. Yüklendiğinde yıkılacak kadar koftur.
İşçinin, emekçinin mücadele ve Dayanışma günü olan 1
Mayıs’ın ruhuna uygun taleplerimizle, kızıl bayraklarımız ve devrim
sloganlarımızla Alanlarda olacağız!
Halkımız, herkesi, bu kızıl bayrakların altında birleşmeye,
mücadele şarkılarıyla 1 Mayıs’ın anlamına, ruhuna uygun yürümeye Halk Cephesi
saflarına çağırıyoruz!
YAŞASIN 1 MAYIS, BİJİ YEK GULAN, ES LEBE DER 1 MAI!
1 MAYIS’TA CEPHE SAFLARINDA ALANLARDAYIZ!
ALMANYA HALK CEPHESİ