FAŞİZMİYLE İŞBİRLİĞİ YAPMAKTAN, TÜRKİYELİ DEVRİMCİLERİ,
HALKIN AVUKATI GÜNAY DAĞ’I
TÜRKİYE FAŞİZMİYLE PAZARLIK KONUSU YAPMAKTAN VAZ GEÇİN!
Bir süredir, hukuka aykırı olarak gasp edilen oturum ve
pasaport hakkı için Yunanistan Göç ve İltica Bakanlığı önündeki direnişini
sürdüren halkın avukatı Günay Dağ’ın iltica hakkı Yunanistan hükümeti
tarafından verilen siyasi ve hukuka aykırı bir kararla gasp edildi.
Halkın Hukuk Bürosu ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi
avukat Günay Dağ, halkın avukatlığını yaptığı için, devrimci avukatlık
faaliyetleri nedeniyle Türkiye'de hakkında açılan siyasi davalar ve verilen
hapis cezaları nedeniyle 2020 yılında Yunanistan'a iltica başvurusunda bulunmuş,
bu başvurusu 2022 yılında kabul edilerek kendisine “uluslararası koruma
statüsü” yani siyasi iltica hakkı verilmişti. Ancak iltica hakkının bir parçası
olarak sahip olduğu oturum izni hakkı ve pasaport hakkı 3 yıldır keyfi olarak
gasp ediliyordu. Buna gerekçe olarak da İtalya devleti tarafından konulan,
nedeni bilinmeyen ve hiçbir hukuki temeli bulunmayan Schengen yasağı gerekçe
gösteriliyordu.
Halkın avukatı Günay Dağ bu keyfi duruma, hukuka aykırı
Schengen yasağı gerekçe gösterilerek oturum ve pasaport hakkının gasp
edilmesine karşı 27 Ocak 2025’te Yunanistan Göç ve İltica Bakanlığı önünde
direnişe başlamıştı. Bu direniş devam ederken, 20 Mart 2025 tarihinde, bu kez
27 Şubat 2025 tarihli bir “gizli belge”ye dayanan “ulusal güvenlik için tehlike
oluşturduğu” iddiasıyla iltica hakkının iptali için inceleme başlatıldığına
ilişkin bir karar kendisine tebliğ edildi. Bu karara karşı itiraz süreci bile
tamamlanmadan, avukatının bu karara itiraz edebilmek için “gizli belge”nin
içeriğinin açıklanması talebine cevap verilmeyerek, normal prosedüre göre 3-4
yıl sürebilecek bir süreç bir ay gibi kısa bir sürede tamamlanarak iltica
hakkının kaldırıldığı 28 Nisan’da
Günay Dağ’a tebliğ edildi.
Günay Dağ’ın iltica hakkının gasp edilmesine gerekçe olarak
gösterilen “ulusal güvenlik için tehdit oluşturduğu” iddiası 27 Şubat 2025
tarihli gizli bir belgeye dayandırılmaktadır. Günay Dağ’ın iltica hakkının,
normal prosedüre göre 3-4 yıl sürebilecek bir sürecin olağanüstü bir hızla tamamlanarak,
bir ay gibi kısa bir sürede gasp edilmesinin nedeni de bu “gizli belgenin”
niteliğidir.
Bu gizli belgenin ne olduğu, içeriğinde neler olduğuna
ilişkin ayrıntılardan bağımsız olarak, kim tarafından ve ne amaçla hazırlandığı
çok açıktır. Bu gizli belge Türkiye faşizminin, Milli İstihbarat
Teşkilatı'nın (MİT) iddialarına dayanmaktadır. Dolayısıyla
Günay Dağ'ın siyasi iltica hakkının gasp edilmesinin, uluslararası koruma
statüsünün kaldırılmasının tek nedeni Türkiye faşizminin istekleri, talep ve
hatta talimatlarıdır. Yani bu hiçbir maddi ve hukuki temeli olmayan bu karar
tamamen siyasi nitelikli bir karardır.
Elbette bu karar yalnızca Günay Dağ’la sınırlı bir karar, bu
saldırı yalnızca halkın avukatı
Günay Dağ’ı hedef alan bir saldırı değildir. Bu saldırı
İşbirlikçi Mitsotakis hükümeti bir taraftan iç politikada konumunu güçlendirmek
için Türkiye faşizmiyle sürekli gerginlik politikası izlerken diğer taraftan
dış politikada Türkiye faşizmiyle işbirliğini geliştirerek, işbirlikçilik
politikalarının bir sonucu olarak Türkiyeli devrimcilere karşı giderek
artırdığı saldırıların yalnızca bir parçasıdır. Bugün
Yunanistan’da bulunan ve siyasi iltica hakkını kullanan
birçok Türkiyeli devrimcinin iltica hakları, oturum ve pasaport hakları benzer
gerekçelerle, gerçekte MİT raporlarına dayanılarak gasp edilmektedir. Günay
Dağ’ın iltica hakkının gasp edilmesi de bu saldırılardan yalnızca biridir.
Siyasi iltica ve uluslararası koruma temel insan haklarıdır
ve bu hakların “gizli” belgelere dayanılarak, hiçbir gerekçe gösterilmeden
keyfi ve hukuka aykırı olarak gasp edilmesi kabul edilemez. Bu kararın
uygulanması halinde Günay Dağ’ın uluslararası koruma statüsü kaldırılacak ve Türkiye
faşizmine iadesi söz konusu olabilecektir. Bunun anlamı ise Günay Dağ’ın tıpkı
Türkiye’de yıllardır tutsak olan, adil yargılanma hakları gasp edilerek ağır
cezalara çarptırılan diğer halkın avukatları gibi tutsak edilmesi, işkence ve
uzun tutsaklık riskiyle karşı karşıya kalmasıdır.
Yunanistan devletini, işbirlikçi Mitsotakis hükümetini
uyarıyoruz: Türkiye faşizmiyle işbirliği yapmaktan, Türkiyeli devrimcileri,
halkın avukatı Günay Dağ’ı Türkiye faşizmiyle pazarlık konusu yapmaktan vaz
geçin!
BU KEYFİLİĞE, BU HUKUKSUZLUĞA BOYUN EĞMEYECEĞİZ!
SİYASİ İLTİCA HAKTIR. GÜNAY DAĞ’IN İLTİCA HAKKINI GERİ
İSTİYORUZ, ALACAĞIZ!