Nazım Hikmet’in eserinden
uyarlanan oyun, tek bir oyuncunun etkileyici performansıyla izleyicileri
derinden etkiledi. Şeyh Bedreddin’in felsefesi, inancı ve halkın ortak
değerleri uğruna verdiği mücadele, sade ama çarpıcı bir sahne performansı ile
anlatıldı.
“Ay ve güneş herkesin lambası, su
herkesin suyu, hava herkesin havası da neden ekmek herkesin ekmeği değil?”
sözleriyle hafızalara kazınan bu tarihi çağrı, salonu dolduran yaklaşık 50
izleyiciye hem düşündürücü hem de duygusal anlar yaşattı.
Etkinlik öncesinde, Anadolu
halklarının dünden bugüne adaletsizliğe karşı direndiğini hatırlattık ve S, R,
Y tipi hapishanelerdeki ağır tecrit koşullarına karşı tutsakların başlattığı
açlık grevine dikkat çektik. Ayrıca Fransa’da yaşayan Zehra Kurtay’ın Türkiye’ye
iade edilmesi için yakında mahkemeye çıkacağına değindik. Fransa
emperyalizminin, oturum hakkını hukuksuz ve keyfi biçimde geri almak istemesi
ve can güvenliği olmadığı, arananlar listesinde bulunan bir insanı geri
göndermek istediklerini teşhir ettik.
Bu etkinlik boyunca hem geçmişle
bağ kurduk, hem de bugünün hakikat mücadelesine ışık tuttuk.