İdare sürekli olarak irili-ufaklı eziyetler ile onunla sinir
savaşına girişmiş durumda.
Zorluklar Fikret Akar daha SAG başlamadan başlamıştı.
İdare Fikret Akar'ın Süresiz Açlık Grevi direnişini kırmak
için, kantinde şeker satmadı.
Bunun üzerine büyük bir ulusluslararası kampanya başlatıldı,
dünyanın dört bir yanından şeker gönderildi.
Aynı şekilde Fikret Akar bu hususla ilgili İnfaz Hakimliğine
başvurmuştu ve mahkeme hapishanenin kantinde şeker satmak zorunda olduğu
yönünde karar verdi.
Ancak Karatepe Yüksek Güvenlikli Hapishane mahkeme kararını
da dinlemiyor.
Sonunda kantinde şeker sattı. Ama herkese Kent ve Mevlana
marka şeker satarken, Fikret Akar'a sadece Kent verip, Mevlana vermedi.
Birde bu şekilde onun direnişini kırmaya çalıştı.
Başka ne tür eziyetlere başvurdu? B1 vitaminini 108 gün
sonra verdi.
İdare Fikret Akar'ı çok bilinçli sakat bırakmak istiyor.
Sen direniyor musun? O zaman sakat kalacaksın diyor.
Başka? Mahkeme kararına rağmen karbonat'da vermedi.
İdare karbonat için doktordan reçete yazdır dedi. Buna
kargalar bile güler, ama Fikret Akar bu reçeteyi çıkarttırdı. Fakat karbonatı
ona rağmen vermedi.
Birde özel eziyet olsun diye, Fikret Akar'ın hücresini
tadilata aldı. Küçük bir kaçık varmış, bunun için bütün hücreyi yıktı. Fikret
Akar geçici ve pis bir hücrede kalıyor. Ancak artık temizlik yapacak enerjisi
ve gücü yok şu anda.
Bütün bu eziyetlerden dolayı, 23 Temmuz'da Fikret Akar'ı
desteklemek için Karatepe idaresine protesto maileri gönderildi.
Elbette Fikret Akar'da çok kararlı bir tutum sergiledi.
"Eğer bugüne ve bu saate kadar bana Mevlana şekeri ve
karbonatı vermezseniz, hücremi yakarım" diye ültimatom verdi. O gün ve
saat Çarşamba 23 Temmuz idi.
Yani mailler ve Fikret Akar'ın ültimatomu bir araya geldi.
Ve ultamatomun bitmesine kısa süre kendisine Mevlana şekeri
ve karbonat getirildi.
Yani Yaşasın Uluslararası Dayanışma Ve Yaşasın
Direnişimiz.