Articles by "gazi halk cephesi"

1 mayıs FOSEM Fransa Gebze Hacıahmet Isparta Maraş Mektuplarımızla Tecriti Kıralım Muharrem Karataş Polonya Sevgi Erdoğan Vefa Evi TAYAD Tokat UTMP Zürich adana alibeyköy almanya altınşehir amed amerika anadolu anadolu alevi hareketi anadolu federasyonu anadolu kültür merkezi ankara antakya antalya antep anti-emperyalist cephe armutlu armutlu haber ataşehir avcılar avrupa avusturya açıklamalar bahçelievler bakırköy basın emekçileri meclisi bayrampaşa bağcılar belgesel belçika beykoz beşiktaş boğaziçi bulgaristan bursa cephe milisleri dağevleri denizli dersim dev-genç devrimci alevi hareketi devrimci işçi hareketi dhkc dhkc gerilla direnişler diyarbakır doğançay duyurular dünya düzce elazığ emekli meclisi esenyurt eskişehir festival filistin filmler galatasaray gazi gençlik gerilla giresun grup yorum gözaltı gülsuyu gülsuyu gülensu gündoğdu hacı ahmet hacıhüsrev halk bahçesi halk cephesi halk meclisi halkın hukuk bürosu halkın mühendis mimarları hasan ferit gedik hasköy hatay hindistan hollanda idil halk tiyatrosu idil kültür merkezi ikitelli ingiltere istanbul isveç isviçre italya izmir işçi meclisi kadıköy kampanyalar kamu emekçileri cephesi karadeniz kartal kazova kazova bülten kocaeli kore kurslar kuruçeşme küba kültür sanat kütahya küçükçekmece kınık kıraç lubnan malatya maltepe mardin mersin munzur muğla nurtepe okmeydanı ortaköy piknik radyo röportajlar sakarya samsun sanat meclisi sarıgazi sesli okuma siirt silivri silvan sinop spor suriye sümerler taksim tavır dergisi tekirdağ tiyatro trabzon tuzla türkiye videolar wan yalova yenibosna yeşilkent yunanistan yürüyüş dergisi çanakkale çayan çayan mahallesi çağlayan çekmece çerkezköy ömürtepe örnektepe İngiltere İsviçre şiir şiirler şişli
gazi halk cephesi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

İstanbul Gazi Mahallesi’nde, 30 Mart-17 Nisan Devrim Şehitlerini Anma ve Umudun Kuruluşunu Kutlama Günleri dahilinde, devrim mücadelesinde şehit düşen kahramanların anıt mezarları ziyaret edildi.

Bu Mahalle Bizim-Gazi emekçileri, 9 Nisan’da düzenledikleri ziyaretlerde ilk olarak şehitlerin mezar temizliklerini yaptı. Temizliklerin ardından şehitlerin anıt mezarlarının baş bölümüne umudun kırmızı renginde kurdeleler bağlanarak anmalar yaptı.









AKP faşizminin komploları ve hukuksuz dosyaları sonucu tutuklanan Kemal Gün için İstanbul Gazi Mahallesi’nde imza kampanyası başlatıldı.

Bu Mahalle Bizim-Gazi emekçileri tarafından 9 Nisan’da yapılan imza kampanyasında, Kemal Gün’ün kızı Beyhan için açlık grevinin 71’inci gününü geride bıraktığı vurgulandı. Yapılan çalışmada “Gün Ailesi İçin Adalet İstiyoruz!” denilerek halkımızdan toplam 50 adet imza toplandı.

Beyhan Gün, İstanbul Sarıyer PSAKD Şubesi Zeynep Yıldırım Cemevi Başkanı’dır; 20 Aralık 2022’de komplo bir dosya ile tutuklanmıştır. Bu hukuksuzluk üzerine babası Kemal Gün, Ocak 2024’te kızının serbest bırakılması için açlık grevine başlamıştır.



İstanbul Gazi Mahallesi’nde Cephe Milisleri tarafından, faşizmin adaletsizliğinin temsil edildiği Çağlayan Adliyesi’ne 6 Şubat’ta eylem yaptıkları esnada şehit düşen Pınar Birkoç ve Emrah Yayla selamlandı.

Cephe Milisleri, mahallenin birçok yerine, üzerinde halk savaşçıları ile ilgili sloganların yazılı olduğu kuşlamalardan yaparak şehitleri selamladı. Ayrıca, aynı çalışmada faşizmin cübbeli cellatları da uyarıldı.

“Adalet Yoksa Güvenlik De Yok! Bekleyin Yine Geleceğiz!” açıklaması yapan milisler, çalışmada toplam 2 bin 500 adet kuşlama yapıldı.

İstanbul Gazi Mahallesi’nde, Bu Mahalle Bizim-Gazi emekçileri tarafından 9 Nisan’da gerçeklerin sesi Halk Okulu dergisinin dağıtımı yapıldı.

Yapılan çalışmada derginin 229’uncu sayısının kapak görseli ile QR kodlu halinden 50 adet halkımıza ulaştırılmıştır. Çalışma ile ilgili yapılan açıklamada da “Halk Okulu Dergisi Okuyalım, Okutalım! Emperyalizmin yalanlarına karşı gerçekleri bizden okuyun!” sözleri vurgulandı.

8 MART 1857'DE KATLEDİLEN 129 İŞÇİNİN DİRENİŞ BAYRAĞI BİZİM ELLERİMİZDE!

SELAM OLSUN DİRENEN, HAKLARI İÇİN, ADALET İÇİN, GELECEĞİ İÇİN MÜCADELE EDEN KADINLARIMIZA!

EMEKÇİ KADINLARIMIZIN VE FAŞİZME KARŞI SABO OLAN KADIN YOLDAŞLARIMIZIN DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN!

 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, burjuvazinin kadınlar anılsın diye lütfettiği bir gün değildir.

8 Mart 1857'de Amerika'nın New York kentinde bir tekstil fabrikasında haklarını aramak için greve çıkar işçiler. Yaklaşık 40 bin işçi haklarını istemektedir. Egemenler, her dönem olduğu gibi hak taleplerini kanla bastırmak ister. Katliamla, korkuyla sindirmek ister. Fabrikada olan işçiler çıkan yangında dışarıya çıkarılmaz, 120'si kadın olmak üzere 129 işçi can verir. Cenazeleri on binlerin sırtında sonsuzluğa uğurlanır.

Bu grev ve katliam tüm dünyada yankı bulur.

1910'da 2.Enternasyonal Toplantısında Alman sosyalist Clara Zetkin'in önerisiyle 8 Mart "Dünya Emekçi Kadınlar Günü" ilan edilir.

8 Mart alın teri ve hakkı için direnen kadınların acı dolu çığlığıyla yanan bir meşaledir.

8 Mart diri diri yakılan çoğu kadın 129 işçinin kanıdır.

8 Mart kapitalizmin azgın sömürüsü altında ezilen, aşağılanan, hor görülen kadının gücüdür.

Bu güçle asırlardır mücadele ediyor kadınlarımız. Bu güçle sahip çıkıyor vatanına. Kurtuluş Savaşı'nda Kara Fatma, henüz bir yıllık evli olduğu eşiyle Millî Mücadele'ye katılan Gördesli Makbule, ağanın zulmüne karşı dağları mesken eyleyen Gizemli Kadın Efe, Dersim'de Kürt halkının yiğit kadını Zarife'dir.

İşte biz bu tarihten öğrendik. Kadını, kadınlığı düzenin çizdiği sınırlar içerisinde görmedik. Sınırları, olmazları yıktık geçtik.

"Erkek egemen topluma karşı" değil, emperyalizmin azgın sömürüsüne, faşizmin baskı ve saldırılarına karşı kadın-erkek yan yana mücadelede yerimizi aldık.

Emperyalizme karşı bağımsızlık, faşizme karşı demokrasi, kapitalizme karşı sosyalizm mücadelesinde birleştik.

Bayrampaşa Hapishanesi'nde diri diri yakılan 6 kadın yoldaşımızın kömür topuna dönmüş bedenleriyle ant içtik.

Kadın-erkek yüzlerce şehidimizin her birinin yarattığı, büyüttüğü değerlerle daha da güçlendik.

On dört yıl illegalitede Sabo, kuşatmalarda Sibel Yalçın, altı ay işkencede Ayten olduk.

Vatana sevdalı Harika’ larımız, fedaya kilitli Pınar 'larımızla teslim olmadık, yenilmedik, bitmedik, tükenmedik.

İnsan onurumuz için, geleceğimiz için, hakkımız olan ne varsa söküp almak için evde, okulda, işyerinde, sokakta, dağda, barikatta...Her cephede yeni savaş mevzileri yarattık.

 Emperyalizm kadınlara diyor ki;

  Kadının yeri mutfaktır. En temel görevi çocuk bakıp büyütmektir. Sorumluluğu kocasıyla ilgilenmektir. Çalışıyorsa, sesini çıkarmadan, her türlü koşulda gücünü ve sabrını son demine kadar kullanıp çalışmalı, ekmeğini kazanmalıdır. İtiraz etmemeli, şikâyet etmemelidir.

  Giyinecekse, bizim gösterdiğimiz gibi, modaya uygun olanı giyinmeli; kaşı, gözü, burnu, yüzü...bizim estetik standartlarımıza uygun olmalıdır. Bunun için modayı, kozmetik ve estetik sektörlerini yakından takip etmelidir.

                Ahlak, gelenek- görenek, direnmek...Bunlar artık de-mo-de! Çağ değişti, değişikliklere ayak uydurmak lazım. İsteyen pekala oturduğu yerden, bir telefon üzerinden de büyük paralar kazanabilir. Yeter ki biraz "cesur" olsun...

Biz diyoruz ki;


  Emperyalizm mutlak sömürü, mutlak ahlaksızlık ve değersizleşmedir.

                Evinde mutfağa hapsedilen, çocuğuyla kocasıyla ilgilenmek alıp alabileceği en büyük sorumluluk olarak gösterilen kadın, tıpkı erkekler gibi toplumun yarısını oluşturur. Sömürüden, zulümden, açlıktan, yoksulluktan ve adaletsizlikten payına düşeni alır. Acıdan payına düşeni alır.

                Kadın, yüzyıllardır kendisine vurulan zincirleri ne zaman kırıp atarsa, o zaman özgürleşebilir.

                Kadın, insanlık onuru için, geleceği için, insanca bir yaşam için, çocuklarına ve kendisinden sonra gelecek olanlara adil, özgür ve bağımsız bir ülke bırakmak için mücadele saflarında yerini aldığında özgürleşecektir.

                Kadının asıl gücünün, zekasının ve yaratıcılığının ortaya çıkacağı zemin budur.

                Emperyalizm, kadınlara rol model olarak Kim Kardashian’ları, Angelina Jolie'leri gösteriyor. Sayısız sosyal medya fenomeniyle durmaksızın ahlaksızlığı ve yozlaştırmayı derinleştiriyor. Kadınları özellikle makyaj ve giyim kuşam düşkünü, kendini gösterebileceği tek meziyeti ucube bir güzellik olan birer robota dönüştürmek istiyor. Kapitalizm kadının aklıyla ve duygularıyla alay ediyor.

Oysa, tüm dünya halklarının ve Anadolu halkının örnek alacağı nice yiğit kadın vardır.

                Bakalım tarihimize...Önder yoldaşlarımızdan Sabo, 14 yıl illegalite koşullarında, asıl adı ve kimliği dahi çok az kişi tarafından bilinirken yaşamıştır. 83 operasyonu sonrası dışarıda kalan az sayıda kadrodan biridir ve o koşullarda illerde tek tek bulunan kadro ve taraftarla umudu büyütmek için tek başına örgüt olmuştur.

Devrimci yaşamı boyunca nerede ezilen, hor görülen bir kadın görse duruma müdahale etmiş, ev işlerinin sadece kadın işi olarak görüldüğünü fark ettiğinde kendi yoldaşlarını da eleştirip devrimci bir kültür yaratmaya çalışmıştır. Devrimci bir kadın olarak yaşamış ve bir savaşçı olarak şehit düşmüştür. Saba’dan sonra gelen nice cüretli kadın yoldaşımız da "Sabonun kızları" olarak anılmaya devam etmiştir.

                Esma Polat, eşiyle birlikte gözaltına alınmış, ahlaksız polisler iradesini kırmak için şubede Esma'ya tecavüz etmişlerdir. "Kadının onuru işkencede teslim olmamasındadır." diyen Esma Polat, tecavüz işkencesi dahil her türlü işkenceye direnmiş ve katil polislerin ahlaksızlıklarını teşhir etmiştir.

                Ayten Öztürk, 2018'de kaçırılarak Ankara'da bulunan MİT çiftliğine getirilmiş, burada 6 ay boyunca sayısız işkence görmüş, vücudunda açılan 898 yaraya karşın adı dahil düşmana tek kelime bilgi vermemiştir.

                Harika Kızılkaya ve Pınar Birkoç..."Her şey değişti. Devir eskisi gibi değil. Bu koşullarda devrimcilik yapılmaz." denilen; "Hiçbir şey için ölmeye değmez." denilen koşullarda fedayı kuşanıp Kızıldere'den bu yana ideolojimizden ve teslim alınmazlığımızdan milim sapmadığımızı göstermişlerdir.

Harika Kızılkıya halkın adalet özlemini bir nebze olsun giderebilmek için ülke topraklarına geri dönerken düşmanla karşılaştığı ilk noktada eylemini başlatmış, yanındaki üç yoldaşıyla birlikte şehit düşmüştür.

                Pınar Birkoç, "her şeyi devrimcilikte öğrendim" dediği ve defalarca kez gözaltına alınıp tutuklandığı devrimci yaşamı boyunca halkımızın tertemiz, saf duygularıyla mücadele etmiş, "feda olmadan hesap sorulmaz" diyerek bir halk savaşçısı olarak şehit düşmüştür.

                İŞTE BU TARİH BİZİM! VATANA SEVDALI BU YÜREK BİZİM!

                YÜREKLERİMİZİN SESİNİ DUYUYOR MUSUNUZ? ÖYLEYSE YÜREKLERİNİZİ YÜREKLERİMİZİN YANINA KATIN! BİRLİKTE ATSIN, BİRLİKTE VURSUNLAR CANIMIZA-ALIN TERİMİZE KASTEDENLERİ!

                ANALARIMIZ, KARDEŞLERİMİZ, ABLALARIMIZ!

                Biz sizden farklı değiliz. Sizden doğduk, sizinle büyüdük, emeği ilk sizden öğrendik.

                Geleceğimizi kurma mücadelesinde erkek yoldaşlarımızın omuz başında yerimizi aldık. Bu saflarda öğrenemeyeceğimiz hiçbir meziyetin, çözemeyeceğimiz hiçbir sorunun olmadığını gördük. Kendimize güvendik, gücümüzü örgütlülüğümüzden aldık.

                BAĞRINDAN NİCE KARA FATMALARI, SABOLARI, AYTENLERİ, HARİKALARI, PINARLARI ÇIKARAN ANADOLU KADININA ÇAĞRIMIZDIR:

                BULUNDUĞUMUZ HER YERDE SORUNLARIMIMIZI ÇÖZMEK İÇİN KOMİTELER KURALIM.

                ADALETSİZLİĞE KARŞI DİRENELİM. BİR DÖVİZ, BİR SES, BİR YUMRUKLA ADALETSİZLİĞİN KAPILARINA DAYANALIM.

                YOKSULLUĞA KARŞI BİRLEŞELİM.

                EVLADI UYUŞTURUCUYLA ZEHİRLENEN, ÇETELERLE YOZLAŞTIRILAN ANALAR OLARAK ÖRGÜTLENELİM.

                KADIN OLMADAN DEVRİM OLMAZ,

                DEVRİM OLMADAN KADIN KURTULMAZ!

TÜM KADINLARIMIZI EMPERYALİZME VE FAŞİZME KARŞI DEVRİMCİ MÜCADELEDE YERİNİ ALMAYA ÇAĞIRIYOR,

8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜNÜ KUTLUYORUZ.                                                                                                                                                                                    BU MAHALLE BİZİM- GAZİ



               

 

 

 

 

 

 

İstanbul Gazi Mahallesi’nde, 6 Şubat günü devrimcilere yönelik faşizmin baskınlarını teşhir etmek için duvar gazeteleri asıldı.

Bu Mahalle Bizim-Gazi tarafından yapılan çalışmada üzerinde “Baskınlarınız Mücadelemizi Engelleyemez!” ve “Baskınlarla Halk Savaşımızı Engelleyemezsiniz!” sloganlarının yazılı olduğu iki adet duvar gazetesi merkezi yerlere asıldı.








İstanbul Gazi Mahallesi’nde, Bu Mahalle Bizim-Gazi emekçileri tarafından toplu mektup ve kart yazma çalışması yapıldı.

Yapılan çalışmada ilk olarak S-R-Y Kuyu Tipi Hapishanelere karşı Süresiz Açlık Grevindeki Hüseyin Karaoğlan ve Ölüm Orucu direnişçisi Nurettin Kaya’ya mektuplar-kartlar yazıldı. Ayrıca, faşizmin adaletsizliği-hukuksuzluğu nedeniyle tutsak edilen Özgür Tutsaklara da mektuplar yazılarak hücrelerine umut taşındı.

İstanbul Gazi Mahallesi’nde faşizmin adaletsizliğine, hukuksuzluğuna karşı halk mücadelesi veren Bu Mahalle Bizim-Gazi emekçileri 1 Şubat’ta mahallenin merkezi yerlerinde kitle çalışması yaparak duvar gazeteleri astı.

Asılan duvar gazetelerinde faşizmin halka yönelik saldırıları teşhir edilirken, devrimci mücadele ve kampanyaları halka anlatıldı. Asılan duvar gazetelerinde şu sloganlar yer almaktadır:

"Bu Mahalle, Bu Halk Bizim! Yozlaştırmaya İzin Çetelere Geçit Yok!", "CHP İşçi Düşmanlığını Bırak! Turan Aktaş İşe Geri Alınsın!", "Büşra Polat'ın Katili Arap Emrah ve Volkan Rençber Çeteleridir!", "Komplolara Son! İleri Kızılaltun Serbest Bırakılsın!", "S, R, Y Tipi Hapishanelere Karşı Ölüm Orucunda Olan Nurettin Kaya'nın Talepleri Kabul Edilsin!", "İdil Kültür Merkezi Basılmasın, Grup Yorum'un Konser Yasakları Kaldırılsın!".





İstanbul Gazi Mahallesi’nde, Bu Mahalle Bizim-Gazi emekçileri tarafından Halk Okulu dergisinin 220’inci sayısının dağıtımı yapıldı.

Halk Okulu dergisi uzun süredir faşizmin matbaayı tehdidi ve keyfi-hukuksuz engellemesi nedeniyle matbaa basımı yapılmamaktadır. Buna rağmen devrimci yöntemler ile dergilerin kapak sayfası fotokopi ile çoğaltılarak QR kodu ile dağıtılmaktadır. Yine aynı yöntemle dağıtım yapana Bu Mahalle Bizim-Gazi emekçileri, Gazi halkına 1 Şubat’ta yaptıkları çalışmada 115 dergiyi ulaştırdı.

Gazi Halk Cepheliler 6 ay işkence gördükten sonra tutuklanıp 3.5 yıl hapishanede kaldıktan sonra. Faşist AKP’nin cübbeli cellatları Ayten Öztürk’e 6 ay işkence yapanları yargılamak yerine işkencecileri korumak için Ayten Öztürk’e 2 ağırlaştırılmış müebbet hapis kararı verip ev hapsi şartı ile bırakılan Ayten Öztürk için 50 tane bildiriyi kapı kapı halka dağıttılar.

Ayten Öztürk’ün Ev Hapis Cezası Kaldırılsın

Ayten Öztürk Değil İşkenceciler Yargılansın 

 

Author Name

Halkın Sesi TV

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.